“`html
MHP Lideri Bahçeli’den İmamoğlu’na Sert Tepki
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısına dair yazılı bir bildiri yayımladı. Bahçeli, İmamoğlu’na istifa çağrısında bulunarak cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili olarak, “İmamoğlu, kendisine güveniyorsa, yüz bin kişinin imzasıyla Cumhurbaşkanı adayı olma fırsatını değerlendirebilir.” ifadesinde bulundu.
Bahçeli, İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak üstlenmesi gereken görevleri göz ardı ettiğini belirtti ve belediye başkanının görev alanına girmeyen konularda önemsiz ve dayanaksız açıklamalar yaptığını öne sürdü.
Bahçeli, “Klasik İmamoğlu tablosu maalesef gündeme yine olumsuz bir etki yapmıştır.” diyerek, İmamoğlu’na eleştirilerde bulundu. Bahçeli, “Eğer İmamoğlu kendine güveniyorsa, yüz bin kişinin imzasıyla Cumhurbaşkanı adayı olabilecektir. Trabzon’un bir evladı olarak ülkemize hizmet etmek için harekete geçebilir.” şeklinde konuştu ve İmamoğlu’nun etrafında ne kadar insan kalacağının da zamanla netleşeceğini söyledi.
Bahçeli’nin açıklamasının bazı bölümleri şöyle:
“Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, birçok aktörün
katıldığı bir basın toplantısı düzenlemiştir. Bu toplantıda, yalnızca yüksek perdeden konuşmakla kalmayıp, aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız da dahil olmak üzere, yargı ve siyasete yönlendirme yapan tartışmalı ifadelerde bulunmuştur.”
“Belediye Başkanı olarak üstlenmesi gereken sorumlulukları hiçe sayarak, üzerine düşmeyen meseleler hakkında son derece çürük ve delilsiz görüşlerle gündemi meşgul etmiştir.”
“İmamoğlu’nun, başkalarının aklını rehber edinmesi ve kriz dönemlerinde İstanbul’u yüzüstü bırakması gibi konularda kendisini sorgulamak cesaretini gösterememesi oldukça dikkat çekicidir.”
“Zor zamanlarda tatil yapmayı tercih eden İmamoğlu’nun, siyaset ahlakıyla çelişkili eylemleri, İstanbul halkı tarafından genişçe kaydedilmiştir.”
“İstanbul’un yıllarını heba eden bu kişinin sorumluluklarından kaçışı, makul ifadeleri dahi hukuk ve sistem sorununa hapseden söylemleri asla kabul edilemez.”
“Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve ne rejim ne de sistem sorunu bulunmaktadır.”
“Halkın iradesiyle seçilen Cumhurbaşkanımızın yönetim biçimine yönelik sorgulamaların, siyasi bir hazımsızlığın ve antidemokratik bir yaklaşımın yanı sıra çok daha derin sebepleri barındırdığı aşikardır.”
“Anlaşılan o ki, İmamoğlu hem siyasi hem de hukuki bir çıkmazdadır ve bu halinden ötürü gerginlik yaşamaktadır.”
“Ancak bağımsız yargı, İmamoğlu ve çevresindeki çıkarcı dostlarının peşindedir; MHP ve Cumhur İttifakı karşıtı olanların yalanlarına teslim olmayacaktır.”
“Eğer bir suç işlenmişse bunun bedeli hukuk önünde mutlaka ödenmelidir.”
“Bugünkü basın toplantısı sonrası, Cumhurbaşkanlığı adaylığı hedefinde olan İmamoğlu’na, parti içindeki rakiplerinin nasıl tepki vereceği gün geçtikçe daha da netleşecektir.”
“CHP’nin önde gelen siyasi figürleri İmamoğlu’nun çelişkili açıklamalarına ne yanıt vereceklerdir?”
“İmamoğlu, ikbale dair kaygılarını eleştirirken, aslında yapmış olduğu toplantının özünün daima çıkar peşinde koşmak olduğunun farkında mı?”
“Hukuk ve yasalar tüm bireyler için eşit bir şekilde uygulanmaktadır.”
“Seçilmiş olmalarının, hiç kimseye suç işleme ayrıcalığı kazandırmadığı açıktır.”
“Ekrem İmamoğlu, eğer Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorsa, yalnızca bir vatandaş olarak ortaya çıkmayı ve aldığı bu cesur kararla hedeflerine ulaşmayı düşünmelidir.”
“Bu tavsiye ile kendi rahatını, huzurunu sağlayarak, adaletin tekrardan tecelli etmesine katkı sunacaktır.”
“İmamoğlu, kendine güveniyorsa, yüz bin imza toplayarak Cumhurbaşkanı adayı olabilir.”
“Eğer Trabzon’un bir evladı olarak milletine hizmet etme düşüncesindeyse, nihayetinde harekete geçecektir.”
“Bu bağlamda, hangi siyasi yoldaşlarıyla ilerleyeceği ve belediyenin kaynakları tükendiğinde yanına kimin kalacağı zamanla anlaşılacaktır.”
“CHP’nin potansiyel adayları ve partiyi savunan isimlerin varlığı da göz ardı edilemez.”
“Belediye başkanlığı görevinden feragat ederse, adil bir yarış ortamı yaratma fırsatını yakalayabilir.”
“Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu’na sorulmalıdır ki; yaptığınız açıklamalarla toplumun geniş kesimlerini kucaklama arayışınız göze çarpıyor.”
“Eğer gerçekten siyasete ve hukuka güven konusunda bir eksiklikten yola çıkıyorsanız, belediye başkanlığı görevinden feragat edip tüm rekabet şartlarını eşitleyerek gösterdiğiniz cesareti hayata geçirecek misiniz?”
“Bu cesur adım, hem siyasi etik açısından örnek oluşturacak hem de Türkiye’nin siyaset kültürünü dönüştürme yolunda tarihi bir fırsat sunacak mıdır?”
“`
