“`html

Tuncer Bakırhan’dan Anayasa ve Kürt Meselesi Üzerine Önemli Açıklamalar

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partilerinin herhangi bir blok içerisinde yer almadığını ve “üçüncü yol” konsepti çerçevesinde ilerlediklerini vurguladı. Bakırhan, anayasa tartışmalarını değerlendirirken, “Yeni bir anayasa hazırlanacaksa, bu süreçte Kürt sorununa, demokratikleşmeye ve ekonomik adalete yer yoksa kim buna ‘evet’ diyebilir? Birileri bunu gündeme taşırken, açıkça ‘Kürt sorununu çözmek istemiyorum’ desinler, buna saygı duyarım,” ifadelerini kullandı.

Tuncer Bakırhan, T24’te Gökçer Tahincioğlu ve Ceren Bayar ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Bakırhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “AK Parti, DEM, MHP olarak birlikteyiz” sözlerine karşılık verecek şekilde, “Anayasa süreci seçimlerden önce gerçekleşecek mi? Bunu sorgulamak lazım. Kolay bir iş değil bu. Kimi çevreler meseleyi saptırmaya çalışıyor. Biz her zaman ‘üçüncü yol’ dedik ve 15-20 yıldır bu yaklaşımımızda kararlıyız. Hiçbir zaman belli bir bloka ya da iki partinin yanında yer almadık. Kendi politikamızı geliştirmeye çalıştık,” diye belirtti.

DEM Parti’nin zaman zaman diğer siyasi partilerle seçim iş birliklerine gittiğini de hatırlatan Bakırhan, “Bu tür birliktelikler, bazen hayati stratejik başarıyı hedeflemiştir. Geçmişte Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adayı olduğu süreçte olduğu gibi, belli zamanlarda yollarımız kesişti. Elbette bu buluşmalar toplumun ihtiyaçlarıyla da ilişkili,” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin yüzyılı aşkın sorunlarının yeterince gündeme gelmediğini belirten Bakırhan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün Türkiye’nin yüz yıllık meselelerini ele alıyoruz. Bu, birçok sorunun kaynağını oluşturuyor. Mevcut siyasi ve toplumsal çürümenin, ekonomik sorunların ardındaki en önemli faktör bu sorundur. Ancak bu sorun oluşumunu tartışırken önemli konuların eksik kaldığını görüyoruz. Politika bunu anlamak yerine basit tartışmalara malzeme yapıyor. Bu meseleyi ele alan siyasi akıl çok az.”

İktidarın Kaybı İçin Çaba Gösterdik

Bakırhan, “İktidar bize ait değil. Tam aksine iktidarın düşmesi için el birliği ile mücadele ettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklemedik. Bizim tabanımız açıkça rakibine oy kullandı ve bunu beyan etti. Gizli gündemleri olan bir partinin varlığını kabul etmemiz mümkün değil,” dedi.

Bize Gizli Yüzler Arasında Gidip Gelmek Yakışmaz

İktidarın sürece ne ölçüde samimi yaklaştığına dair sorulara yanıt veren Bakırhan, “Biz zorla bir yere çekilen bir siyasi yapı değiliz. Bu özgüvenle ifade ediyoruz. Kürtlerin oyunu almak için çalışan ama diğer yandan ırkçı bir yaklaşıma imza atan bir gelenek değiliz. Her alanda mücadelemizi yürütmeye devam ediyoruz,” dedi.

Türkiye’nin sorunlarına yönelik çözüm arayışlarının demokratik yollarla yapılmasını hedeflediklerini açıklayan Bakırhan, daha fazla demokrasi, eşit yurttaşlık hakkı ve sosyal barışın sağlanması adına çaba gösterdiklerini belirtti.

Toplumun Sesi Olmalıyız

Bakırhan, gelecek sürecin önemine dikkat çekerek, “Demokratik bir alan yaratılmadığı takdirde kimse sandık başına giderken güvende hissetmeyecek. Dolayısıyla biz, toplumun alanını genişletmeliyiz. Eşit yurttaşlık hakkı tüm kesimlere sağlanmalıdır. Sandıklarda herkesin iradesinin saygı görmesi lazımdır,” şeklinde konuştu.

Ayrıca, anayasa tartışmalarına dair görüşlerini belirten Bakırhan, şöyle devam etti: “Anayasa, toplumsal bir sözleşmedir ve bunu bir partinin kendi çıkarlarına göre şekillendirmesi geçerli olamaz. Türkiye’nin şu anda adalet ve özgürlük sorunları barındırdığı aşikar. Öncelikle bu sorunları çözmeden anayasa yapmaya çalışmak, sağlıklı bir yaklaşım değildir.”

Bakırhan, “Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi, tüm partilerden daha önemli bir meseledir,” diyerek bu konunun ciddiyetine vurgu yaptı.

Herkesin Masada Olması Gerek

Demokratik bir Türkiye’nin inşa edilmesinde tüm siyasi aktörlerin sorumluluk alması gerektiğini kaydeden Bakırhan, “Bütün aktörlerin bu mesele üzerinden gelecekleri düşünülmelidir. Demokrasi, sadece bir parti meselesi değil, milletin ortak sorunudur,” dedi.

Bakırhan, sürecin başarıyla sonuçlanması durumunda, Türkiye’nin Orta Doğu’da bir model ülke olabileceğini belirtti. “Eğer süreç başarılı olursa, kadın ve çevre katliamları sona erer. Herkes kendi kimliğini özgürce yaşayabilir,” diyerek umudunu paylaştı.

Birlikte Mücadelenin Önemi

Toplumda ortak kazanımların artırılması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, “Herkesin kaygısını gideren ortak zeminler oluşturmalıyız. Birlikte yürümek, toplumsal barışı getirecek,” şeklinde konuşarak herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekti.

DEM Parti’nin güçlü bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Bakırhan, “Partinin iç işleyişi kolektif bir anlayışla sürdürülüyor. Bizim kararlılığımız, ortak akıl ile alenen şekilleniyor,” dedi.

Çözüm Sürecinde Yer Almanın Önemi

Bakırhan, CHP’nin süreçte daha aktif olmasını gerektiğini ve geçmişte alınan tutumların bir kenara bırakılması gerektiğini ifade etti. “Geçmişe bakarak kimseyi yargılamamalıyız, önemli olan bugünkü iradelerdir,” diyerek umut verici bir diyalog zemini oluşturmanın gerekliliğine işaret etti.

Sonuç olarak Bakırhan, Türkiye’nin köklü sorunlarının çözümünde inanç ve ortak çabaların gerekliliğini vurgulayarak, “Biz bu süreci başarıyla yürütme arzusundayıız ve bunu hayata geçireceğiz,” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“`